İki Konu...

 

Selam :)

Ufak tefek soruları olanlar ve bazı konularda merak içinde bulunanlara cevap vererek bir yazıyı daha kaleme almak istiyorum..

Tatlım, hayır ben en başından beri bu size son anlattığım kadar detayları bilmiyordum.

Yani Erdoğan'ın iyi biri olmadığını ve Bop gibi projelerde bulunduğunu ve Amerika'nın kuklası olduğunu ve bu gibi olumsuzlukları yaşattığını, siyasal islamcılığını biliyordum ama tam anlamı ile şimdiki gibi konuya hakim değildim...

Nedeni de şu zamanlara kadar dünya ve Türkiye siyaseti ile ilgilenememiş olmamdı...

Varlıksal alanı yapılandırmakla ilgiliydim ve ben her zaman oradaki kötülüklerin bitmesinin buradaki kötülükleri bitireceğine inandığım ve bildiğim için asıl ve önemli ve ilk çalışmalarımı hep varlıksal alanla ilgili olarak yaptım...

Yani bu sitede gördüğünüz bir çok oluşum ve yasaklar ve erdemler, bunlar olmasaydı, çok daha zor olurdu durumumuz, yani geç olurdu...

Düşünsenize ben iki seneye yakındır sürekli birde yasakları yazdım, yeni yeni erdemler ortaya çıkardım, bunlar o kadar önemli ki, asıl onları durduran şeydi bunlar ve türk siyaseti ile ilgilenmeye başlayınca, ay birde ne göreyim...

Ne Bahçeli aynı kalmış, ne Erdoğan uyumlanmış, ne Amerikan siyaseti dünyadaki uygulamalarını değiştirmiş...

Rusya'yla nasıl savaşırızdı dertleri ve siyasetle ilgilenmeye ve onlar hakkında bildiğim eksik bilgilerin üzerine hakikatle ilgili çalışmaları da katarak şimdiki bildiğimiz sonuçlara ulaştım tatlım...

Benim dediğim gibi varlıksal alan çalışmalarım hep birinci gündemim olmuştur ve şimdiki rahatlığımızın birinci sebebidir aynı zamanda bu durum.

Bunlar bu süre zarfında bana ulaşmak için yapmadıkları şey kalmamış ama ben işte onların asıl bana ulaşmasını engelleyici bir çok çalışma içerisindeydim ve bu son iki sene içerisinde dünya ile ilgili olsaydım, bu kesinlikle hata olurdu...

Ve bu konuyla ilgili şu durumu hiç unutmayın...

Benim bir konuda hakikati öğrenmem için özellikle çalışmalar içerisinde olmam gerek, en başından bu yana bilmek, herşeyi her an bilmek şeklinde bir durumumum yok tatlım, ve şimdilik, çünkü dedimya burası doğru bir yer değil ve obsedör engeller var hakikatleri ortaya çıkarmakla ilgili, ama aşıyorum merak etmeyin ve bu çalışma içerisine girdiğimde, gördüğünüz gibi artık hakikatleri ortaya çıkarabilme hali içerisindeyim tatlım...

Sonra...

Mesela şimdi ilginç bulanlarınız olmuş, Erdoğan'ın bu durumunu bile bile sayın diye hitap etmemle ilgili...:)

Birincisi ben o zamanda Erdoğan'ın buna benzer bir durumu olduğunu biliyordum dediğim gibi ve sayından kastım O'nun cumhurbaşkanlığı makamı ile ilgiliydi...

İkincisi O'nun bir suçu ve iradesi yok tatlım, bu açıdan da sürekli O'na bakabiliyorum ben, sayını bu hali için kullanabiliyorum...

Üçüncüsü evet yaptıkları kendisine saygı duyulmamasını gerektirebilir ama yine de biz onlara hasta gözü ile bakarak ve bu mevkide bulunmasına dair ve insan olması ile ilgili hak etmemiş olsa bile bu şekilde konuşarak kendimize olan saygımızı yaşatırız, biz onlar gibi olmamalıyız, çünkü hakikat var ortada, Erdoğan, bir simülasyon bilgisi ve onu bu hale sokan obsedörler ve oluşumları tatlım...

Durum böyleyken sayın olarak belirtmemiz, söylememiz gereken Erdoğan'ın simülasyon olan bilgisel tarafıdır ve makamıdır ama içerisinde kendisini etkileyen şeytani hallerine işte hain diyoruz, sahtekar diyoruz, şeytani diyoruz ve iğreti buluyoruz...

Ve ben bu şekilde onlara baktığım için kimi zamanlar sayın diyebiliyorum ve kimi zamanlar hain olduklarını dile getiriyorum...

Sizde bu durumu bütün suç içinde olanlarda bu şekilde görün tatlım...

Suç işlemiş olsa bile, suçlarına hemen engel olmak ve asla taviz vermemek şeklinde saygı içinde hapselisyonlara götürmeliyiz tatlım...

Onlara bakarsan bizi öldürme derdindeler, mermiler falanlar, çünkü onların içinde şeytanlar var...

Bizim içimizde yok...

Hakikat ne kadar ayrıntılı değil mi?

Ve ilginç...

Kızsan kızamıyorsun, tam anlamı ile saygıda duyamıyorsun, O o değil ki, hangi haline bakıyorsun?

Hakikat işte tatlım...

Bizim O'nunla ilgili bütün gerçekleri bilerek neresine ne dediğimiz, neresine saygı duyduğumuz önemli...

Mesela obsedörlere saygı duyulmaz tatlım...

Asla...

Pislikler...

Ben saygı duyduklarımı kazığa geçirirmiyim?

Bu sebeple Erdoğan'ın içindeki hainliğe saygı duymuyorum, yok etmek istediğim o, ancak Erdoğan'ı kazığa geçirir miyim? Şeytanlara yaptığım gibi...

Asla....

İşte buda O'nda saygı duyduğum yerlerin olması ile ilgili....

Ya...

Bu durumu böyle bilin tatlım...

Zaten seçimlerden sonra düzenlemelerde yapacağım yazılarda bazı bazı...

Ve zaman gelince yaşam alanlarımızda hiç kötülükler olmayacak ve biz herkesi en içten şekilde ve rahatlıkla seveceğiz ve saygılar da duyacağız, güzel güzel...

Ay ne hoş değil mi? :)

Öpüyorum hepinizi...

Sevgiler... Tık.