Deprem Ne Ki...

Deprem Ne Ki...

 

Selam

Sevgili Türk polisleri ve bütün güvenlik birimleri, valiler, kaymakamlar ve ilgili olabilecek bütün bürokratlar, en son yaşanan Erzurum olayları gibi durumlara kesinlikle izin vermemelisiniz.

Bir karışıklık, bir kaos, bir olumsuz durum yaşatmaktır dertleri...

Bütün mitinglerde ve seçim gününde de bu konuda özellikle önlemler almalısınız ve zaten beyni yıkanmış gençlerdir bunları yaptırdıkları.

Ne ne yaptığından haberi var, ne gerçek ihanetin kaynaklarını ve sebeblerini anlamış durumdalar.

Siz gerçekten olayı hala idrak edemediniz bence o zaman bu işgal durumunu ve içeriğini ve konusu...

O zaman yine ben size daha da açık bir şekilde izah edeyim, ihanetin sonuçlarının neler olacağına dair...

Tatlım, deprem ne ki...

Depremde belirli illerimizde belirli binalar çöküyor ve bu binaların çökmeside zaten bu ihanetin eseri...

Şu zamana kadar hiç bir şekilde depremle ilgili önlem aldırmadılar hükümet kanadına, buradan bile durum açık ve net bir şekilde görülüyor oysaki...

İşte deprem ne ki...

Bütün illerimizdeki ve içlerimizdeki askeriye, polis, valilikler, kaymakamlıklar onların askerleri tarafından istila ediliyor ve artık ülkeyi onların emniyet birimleri yönetiyor.

Sizin hiç bir öneminiz ve özelliğiniz kalmıyor.

Bununla ilgili bütün illere kimlerin gideceği, nasıl gideceği, hepsi önceden belirleniyor ve biranda o düğmeye basıldığında meclisi ele geçiren işgal kuvvetleri, ki zaten çoğu satılmış ve ele geçirilmiş durumda, sonrasında bütün askeriyelerimizi, polis merkezlerimizi ve ilgili olabilecek bütün resmi makamlarımızı ele geçiriyorlar...

Bu ansızın ve biranda oluyor...

Bu 15 Temmuz darbesi gibi...

Planlı ve en uygun zaman seçiliyor, öncesinde bunun için uygun atmosferde oluşturuluyor...

Ve ardından bütün ülke genelinde işgal başlıyor.

Elektirikler kesiliyor..

Sular kesiliyor...

Millet aç bırakılıyor...

Ülkede özellikle iç savaş çıkarılıyor...

Herkesi birbirine düşürüyorlar ve polis ve güvenlik birimleri kesinlikle yok...

Milletin evlerine istedikleri gibi giriyorlar....

Onların özel çeteleri sokaklarda baş gösteriyor....

Bütün ülkenin önemli insanları, bürokratları, sanatçıları özellikle toplanıyor, kimlere neler yaptıkları belli olmuyor...


Ve bu sırada vatanını savunmak için ortaya çıkan bütün insanlar artık işgalci olarak adlandırılıyor ve onları yok etmek için özel bir çalışma içerisine giriliyor...

O otobüslere taş atan ülkücü gençler şimdi arkasında durdukları partilerin, zamanı gelince kendilerini işgalci olarak adlandıracaklarından emin olabilirler, o otobüslere taş atan gençler işte o zaman geldiğinde işgalci olarak adlandırılıp binbir pisliklere maruz kalıyorlar, ne yaptığını bilmeyen bu gençler topluluğu, o zaman işte işgalci olarak adlandırılıyorlar, gençler, kendinize gelin...

Maksat ülkeyi tamamen dirençsiz hale getirip obsede etmek ve kendi isteklerini tamamen yapan bir halk kesimi oluşturmak.

Sonrasında bu ülkeyi federasyona bölen yeni bir düzen ve ardından bütün federasyonik yapılanmalarında onların adamları olan meclisler ve yönetimler ve polisler ve tamamen köle olarak çalıştırılan halk...

İşte işgalin kısaca özeti bu...


İçeriğinde yaşanan binbir çirkinliklerden bahsetmeye gerek yok...

Deprem ne ki, değil mi?

Zaten depremde o kadar insanın ölüm sebebide onlar...

Onların beyinlerini yıkadıkları yönetim kadromuzun ihmalkarlığı...

İşte bu örneklerle artık daha neler yaşandığını anlayabilirsiniz işgal edilen ülkelerde ve ben size bununla ilgili çok benzer şeylerin yaşandığı şekilde Arınma Gecesi filmini örnek gösterebilirim ve bu filmde bu olay bir gece yaşanıyor ve sonrasında eski düzene geçiliyor ancak işgal durumunda bu filmdeki gibi olaylar sürekli yaşanıyor, taa ki millet bu işgalden kurtulana kadar...

İşte Türk polisleri ve güvenlik birimleri, bu durumun ciddiyetini anlayarak kesinlikle ülke içinde kaosların yaşanmasına izin vermeyecek şekilde gereken bütün çalışmaları yapmalısınız...

Ve Türk milleti işgalin ne olduğunu, nasıl olduğunu tamamen bilmeli ve ona göre siyasi taraflarınızı ve durumlarınızı seçmelisiniz..

Vatanı satanlara, Atatürk'ü yok edenlere, Cumhuriyet'i bitirenlere, ülkeye yabancı askerleri sokanlara, Kürdistan hayali gizli veya aleni bir şekilde kuranlara, terörü gizli veya aleni destekleyenlere, halkı yoksullaştıranlara, yolsuzluklar yapanlara ve sitede bahsettiğim daha bir çok durumla örnek şekilde ihanet içinde olanlara taraf olmamayı öğrenmeliniz...

İhanetin ne olduğunu ve nasıl taraf olunmaması gerektiğini anlamalısınız ve uyuyan ve uyutulan halk durumunda kesinlikle bulunmamalısınız...

Ben size delilleri ile işgalcilerin hangi alanlarda olduğunu açıkladım ay...

Siz daha ne istiyorsunuz...

Siz nasıl ülkücü gençliksiniz, Bahçeli'ye sorsanıza bunları, ne söylediklerini yapıyorsunuz ay? Tık.

Bahçeli kendinde olan biri değil, aklı gitmiş, Bahçeli siyasal islamcı zaten ve şimdi de ihanet içinde ve çok yaşlanmış ve ne yaptığını gerçekten bilmeyen, mafyatik şekilde bağırıp çağıran çevresinde zarar veren bir adam haline gelmiş...

Bırakın Bahçeli'yi takip etmeyi...

Bırakanlar neden bıraktı sanıyorsunuz Bahçeli'yi...

Bütün bilgileri tekrar okuyun....


Vatanı satan onlar, Amerikan ordusunu ülkemize dolduran onlar, ikili partilerle oyunlar yapan onlar, hakaret eden onlar, türklüğü kaldıran onlar, andı kaldıran onlar, yoksullaştıran onlar, yolsuzluklar yapan onlar, merkez bankasını soyan onlar, terörü meclise sokan onlar, Atatürk'çülüğü yok eden onlar ve geçmişler karşımıza Millet ittifakını suçluyorlar...

Ay siz körmüsünüz...

Bu kadar mı kendinizde değilsiniz...

Kendinize gelin...

Nasıl bir sona bizi hazırladıklarını anlayın...

Deprem ne ki...

Tsunami ne ki...

Seller ne ki...

Çığlar ne ki...

Kazalar ne ki...

Bu durum bir milletin yaşayabileceği en kötü şey ve işte Atatürk o yüzden vardı bizimle hep...

Lütfen kendinize gelin...

Sevgiler. Tık. Tık.