İyice Bir Düşünürsen...

İyice Bir Düşünürsen...

Vissa'ya göre de kısa bir açıklama yapmam gerekirse, merak edenler olmuş...

Örnekle, dünyada her hangi bir yerde ciddi bir dünya krizi ve sorunu yaşanmış olsun, bu sorun eğer düzeltilmez ise, kriz sonlandırma çalışmaları yapılmaz ise, tarafımdan bilgilerle yada merkez irade alanından gereken şekilde etkileri sağlanmaz ise, simülasyonda olsa, sorunlar büyür büyür ve taa ki benim bulunduğum alana gelene kadar beni de, yaşamlarımızı da, işlerimizi de, kurulu düzenimizi de, bulunduğum ülkeyi de etkiler hale gelir.

Mesela, kısa bir süre önce dünyada büyük bir savaş krizi söz konusu olacaktı ve ben yaşam simülasyon diye bununla ilgilenmeseydim ve ilgili alanlar savaşı engellemekle ilgili olan çalışmalarını yapmasaydı, şimdi belki savaş içindeydik, bir sürü sorun, bir sürü engeller, bunlar yaşamımı, yaşamlarımızı ve çalışmalarımı da etkileyecek şekilde büyürdü, bu sebeple, simülasyonda olsa, ilgili alanlarda iradeler olmasa da, ciddi anlamda bir sorun ve kriz olduğunda bunu biran önce yok etmek için gereken çalışmalar yapılmalı, zaten bütün sorunların ve krizlerin ve olumsuzlukların sebebi obsedör alanlar ve onların saldırıları, yoksa sorun olarak simülasyon içinde büyüyen olaylar ve durumlar bütün alanları ve sonrasında benide etkilemeye kadar gelir, ki dediğim gibi amaç bu...

Dünyada yaşanan krizleri doğal afetleri simülasyon içinde obsede etmek amacıyla hazırlanmış olan yalan yanlış ideolojilere de benzetebiliriz. Nasıl o ideolojilere karşı bilgiler yazarak onların hakikat olmadığını açıklıyor isek, işte böyle ciddi toplumsal sorunlarda ortaya çıktığında bilgilerle onlara karşı gereken açıklamaları ve çalışmaları yapmak doğru olanı.

İkisinin de amacı aşağı yukarı aynı...

Bu sebeple, vissa gibi bir hakikat söz konusu iken bu kadar olaylarla ilgili olmam bu şekilde yorumlanabilir merak edenler için. Basının ve ilgili sorunları açıklayan mecraların neleri ne kadar yansıttığının ve benim bunların ne kadarını kullanmam gerektiğinin farkındayım. Amacım simülasyon içindeki ilgili sorunu ve krizi biran önce düzeltmek ve normal yaşama dönülmesini sağlamak. Yoksa sorunlar büyür büyür ve kontrol edilemez hale gelebilir.

Mesela sen simülasyon yaşamı içinde olmasan hakikatle ilgili bazı bilimsel açıklamalar yapılmamış olurdu, bu sorunlar simülasyon içerisinde düzeltilmez ise toplumda bir kaos meydana gelirdi, şeklinde örnekle daha iyi açıklayabilirim...

İyice bir düşünürsen, simülasyonunda içerisinde bir yaşamın olduğunu ve yaşamı temsil eden şekilde olayların geliştiğini, iyi ve kötü, düzen ve düzensizlik, doğru ve yanlışların simülasyon içerisinde de bir mücadele içinde olduğunu görebilirsin ve bizler iyi, düzen, doğrulukla ilgili olan alanlarla ilgili olarak gereken şekilde oyunu kurallarına göre oynamak durumundayız. Gördüğümüz kötülüklere ve olumsuzluklara, bunlar simülasyon diye kayıtsız kalmamalıyız, olayın iyi yerindeki alanlar olarak her zaman gereken şekilde etkimizi yaşatmalıyız.

Yoksa düşünsene, Mad Max filmindeki gibi bir simülasyonda niye değiliz... İşte en başından bu yana bu şekilde iyilikle ilgili olması için zorlanmış ve hazırlanmış bir merkez iradenin etkisinde olan simülasyonda olmamızla ilgili, bu kadar düşürebildiler bizi, işte bu sebeple iyilikle ilgili olan duruşumuzu korumalıyız ve her zaman ilgili zaman ve durumlarda yaşatmalıyız.... başka bir anlamda da obsedörlerin amacının dünya simülasyonunu Mad Max filmindeki hallere getirene kadar uğraşması olduğunu düşünebilirsin, böyle karışıklıklarla, böyle düzensizliklerle, savaşlarla, afetler ve kaoslarla....

Simülasyonda eğer kötülük, olumsuzluk, düzensizlik şeklindeki şeytani şeyler galip gelirse o zaman gerçekten büyük sorunlar başlar. Merkez iradeye gelene kadar birde simülasyon içinde saldırılar başlar.

Mesela bir örnek vereyim, başka bir varlıksal alanın merkezini düşünün, onun bulunduğu simülasyonda bulunduğu ülkede savaş çıkmış ve o çalışmalarını çevresinde topların tüfeklerin atıldığı ve eve sürekli gelen saldırıların ortasında yapıyormuş, gibi bir örnekle ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz, ne kadar faydalı olabilir ki ve çalışmalar ne kadar düzenli... İşte simülasyonun bu hallere gelmemesi lazım, ne kadar sınırlı bedenler ve yaşamlar ve imkanlar içinde de olsak, yinede en iyi şekilde insan hayatlarını yaşayabilecek durumlara ulaştırmalıyız simülasyonu, sonlanana kadar...

Ve örnekle gördüğümüz gibi bu deprem olayıyla mesela, dünyaya sevgi yeterince hakim, yoksa birbirine kayıtsız olan, aksine yardım etmek yerine, daha düşmancıl davranan ülkelerde olabilirdi.. Ama değil, bizim dünyamız, sevgi dünyası olma yolunda ve bizlerde bu anlamda her zaman elimizden gelen etkiyi simülasyonda olsa yapma halindeyiz, olmalıyız, simülasyonu bu şekilde yapılandırmalı ve şartlandırmalıyız, iyilik ile, sevgi ile...

Biz form olarak sevgi formu vissa formu varlıklarıyız...

Ki bulunduğum yerde bizde sallandık, bizde geceyi dışarıda geçirdik, onu geçtim, 99 depreminde ben Adapazarı'ndaydım ve zor şartlarda merdivenlerden dışarı çıkan ve su gibi sallanan asfaltın üzerinde depremi geçirenlerden biriydim, bende yaşıyorum yani, depremi, doğal afeti, bir olumsuzluk olursa o şeyleri...

Bu kısa açıklama ile konu ile ilgili ne demek istediğimi ve neleri neden yaptığımı anladığınızı düşünüyorum.

Tüm insanlık olarak bu gibi durumları yardımlaşma, birlik ve beraberliği yaşatmakla ilgili olarak bir fırsat şeklinde görüp, uygulamaların yapılmasını doğru buluyorum... Böyle zor zamanlarda ellerinde fırsat olan alanlar için bu gibi uygulamaların zamanı diye düşünüyorum.

Herkese sevgiler diliyorum Tık